Sosyal Medya

Makale

‘İtirafçılar’ dışında herkes mâsum mu, sahiden?

15 Temmuz Darbe Hıyanetinden sonra öyle bir iddia ve itiraf furyası baÅŸladı ki, ortalık toz- duman, göz gözü görmüyor; hâlâ da.. 

‘Ä°tirafçı’ların dışında kalan hemen herkes de, mâsum mu mâsum!..

‘Ä°tirafçı’lar da, 25-30 sene boyunca F.G’nin yanıbaşında, onun güvenilir ve yakın çevre ve kadrosundan.. Öyle sıradan kimseler deÄŸil.. Prof’lar, yazar-çizer taifesinden niceleri..

Anlattıkları da, kenarından geçilecek basit iddialar değil..

Åžaşırtıcı olan ÅŸu ki, bu ‘itirafçı’lar bugün bu güzel ve mâkul tahliller yaparken, 25-30 sene boyunca, bugünkü akıllarını nereye bırakmışlardı?

***

Bir kısım kimseler de var ki, ‘itirafçı’ deÄŸiller ve F.G’ye geçmiÅŸte müthiÅŸ övgüler düzmüşler ama ne zaman ki, siyasî irade açıkça F.G’yi suçlamaya baÅŸlamış; bu gibiler de F.G. aleyhinde, ağır eleÅŸtiri ve suçlamalarını dile getirmeye baÅŸladılar; bunlar dikkatten kaçmıyor.

***

Yazar-çizer-konuÅŸur’ taifesinden nicelerinin geçmiÅŸte dile getirdikleri görüşlerinden yapılan ve birçok yerlere gönderilen bir derleme var.

Ama bugün o isimlerin hemen tamamı, o görüşlerini hatırlamak bile istemiyorlar. Halbuki en azından, siyasî sahnede olanlar gibi, ‘Evet, biz de yanıldık’ diyebilirler. Ama yanılmışlığı, kendilerine yakıştıramıyorlar, zâhir..

***

Bazılarının F. G’nin cereyanına, güçlenmesinden sonra yakınlık duymaya baÅŸladığı da görülüyor. ‘YumuÅŸak demir’ durumunda olanların, güçlü mıknatısların manyetik etki alanı girmeleri yeni bur durum deÄŸil..

Bu ‘güçlü mıknatıs’ın cazibe gücü neydi? 25-30 milyar dolarlık dev bir servet üzerine oturmuÅŸ olsa bile, konuyu sadece ekonomik güçle izah da mümkün deÄŸil..  

Uluslararası mahiyet kazanmış ve hele de USA’nın himayesinde olması, nicelerini daha bir cezbetmiÅŸ.. GeniÅŸ bir propaganda ağı kurmuÅŸ olması da ayrı bir etken..

İnanç bağlılığı heyecanı mıydı?

Ä°nsanüstü baÄŸlılıkları çaÄŸrıştırırcasına sunulan takım anormal davranışları, bir takım halusinasyonları, ÅŸizofrenik hecmeleri gerçek zannedip, aldanmak da ayrı bir etken..

Ya da her birisinden birer fiske konularak hazırlanmış özel bir haşhaş bulamacı!

Belki böylesi..

***

Ãœstelik bütün bunlara, F.G. sürekli cevazlar veriyor, bir kutsal inanç sistemi adına ve elinde her kilide uygun bir maymuncuk anahtarı varmışçasına, bir inanç ve kültür dünyasından cevazlar uyduruyor.

Kaldı ki, sıkıntılar karşısında imtihanı kazanmak için sabretmekten her birimiz söz etmiyor muyuz? O da söylüyor..

Dahasını da yapıyor.. İnsan ilişkilerini, kimsenin kimseye güvenemeyeceği şekilde zehirliyor.

‘Beni suçlayın, bizi kandırdı deyin, nasıl da aldanmışız, deyin.. Yeter ki, konumunuzu koruyun..’ diyor.

O zaman, kimin hangi beyanına güvenilecektir?

***

Sahasında bayağı da başarılı bir uzman doktorla uzuuunca bir sohbet.. İşinden atılabileceğinin ve bunun aile içinde de derin etkilerinin olacağının endişesini taşıyor.

İnsanın hele de inanç konusunda, birilerine körü-körüne bağlanmasının tehlikeleri üzerinde duruluyor; örnekler veriliyor. Başka grupların o saçmalıklarını şaşkınlıkla karşılıyor.

Ama kendisinin bağlı olduğu cereyana gelince, kafa granitleşiyor âdetâ..

Çünkü, F.G. onlara ‘BaÅŸka ÅŸeyleri okumayın, pâk ezhanınızı / zihinlerini kirletmeyin..’ diyor. Ayrıca ‘iletiÅŸimlerini de ‘by lock’ Ã¼zerinden yapmazlarsa, ‘Hizmet’e ihanet etmiÅŸ olacaklarını’ söylüyor.

Bu hatırlatıldığında, doktorumuz, ‘Bunda ne var, ben de kullanıyorum, ‘by lock’u.. Ã‡Ã¼nkü ben bu devlete güvenmiyorum, yazışmalarımı da görmesini istemiyorum..’ diyor. Ama Amerikan emperyalizmi biliyor.

Sen devlete güvenmezsen, devlet sana niye güvensin?  

***

Sonra da, herkesin mâsum görünmesi.. İtirafçılar dışında, neredeyse hiç kimse, hatasını kabul etmiyor. Herkes mâsum, güya!!

Kanserli hücrelerin tedavisi için, bazı saÄŸlam hücrelerin zarar göreceÄŸini de taa baÅŸtan kabul etmek gerekiyor.

Milletimizin bu büyük fitneyi en az zararla atlatması temennisiyle..

Henüz yorum yapılmamış.

* İşaretli tüm alanları doldurunuz.